Temel
Karadeniz'de yol inşaatı başlayınca boş oturmaktansa gidip yol
inşaatında çalışmaya karar verir. İşi bilmediği için Temel'e yol
çizgilerini boyama görevi verirler. Temel ilk gün 500 metre yol çizgisi
boyar. Akşam olunca ustabaşı Temel'i tebrik eder çok çalışkansın diye.
Bir sonraki gün temel 400 metre boyar, bir sonraki gün 200 diğer gün
100 derken olaya sinirlenen usta başı Temel'i yanına çağırır.
"Temel uşağım ne oldu ilk gün çok çalışıyordun, şimdi ise günde 50 metre yol boyuyorsun."
Tabi Temel de lafı yapıştırır:
"Ben her gün çok çalışıyorum da, her geçen gün kovadan biraz daha uzaklaşıyorum."
Amerikalı
bir antikacının yolu Türkiye'ye düşmüş, hayvan pazarının birinde
geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir adamın durduğu, zayıf mi
zayıf, hasta bir eşek görmüş; ancak dikkatini çeken, bu zavallı eşeğin
üzerinde gördüğü, oldukça eski ve son derece değerli semermiş. Antika
kültürü olmayan bu zavallı ihtiyardan semeri son derece ucuza satın
alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış. Sıkı bir pazarlıktan sonra,
eşeği normal fiyatının 4-5 katına satın almak üzere anlaşmış.
Milyonlarca dolar değerinde semeri, 4-5 eşek parasına aldığı için
sevinmeye tam başlamışken, ihtiyar oradaki bir çocuğa seslenmiş:
"Oglum, kalk da ahırdan yeni bir semer getir beyefendi için, bu eski semerle göndermeyelim onu!"
Amerikalı tutuşmuş haliyle:
"Benim için sorun degil, zahmet etmeyin..." filan derken bayağı bir dil dökmüş.
En son bizim ihtiyar dayanamamış:
"Boşuna uğraşma beyim, biz o semerle çok eşekler sattık!"Piyango
Piyangoda büyük ikramiye çıkan Temel`i üç ay sonra bakkal, kasap ve borçlu olduğu diğer esnaf yolda çevirmişler:
"Temel, sana büyük ikramiye çıktığı halde üç aydır niye borcunu ödemiyorsun?" diye sormuşlar.
Temel:
"Zengin oldu, değişti demesinler diye…"
r hemşerim, ne tarafa gideceksin?"
"İlerdeki kasabaya kadar beyim."
"İyi ama bu inek ne olacak?"
"O önemli değil beyim, arka tampona bağlarız o gelir."
Bu
duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya
almış. İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar. Araba
yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü:
"Sen yürü beyim o gelir." demiş.
Bunun üzerine adam hızlanmaya
başlamış. 20,30,40 bakmış inek gerçekten geliyor. Adam şaşırmış, 50,
60, 70 bakmış hala geliyor ve inekte hiçbir yorgunluk belirtisi yok.
Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış. Öyle ya
sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilir ki.
Derken adam
iyice hızlanmış. Gösterge 120 yi gösteriyor. Dikiz aynasından ineğe bir
bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp: "Senin inek yoruldu herhalde
baksana dili dışarda."
"Ne tarafa çıkarmış dilini?"
Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve "Sol tarafa" der. Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla:
"O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor…"Rahip, doktor ve mühendis
Bir
rahip, bir doktor ve bir mühendis golf sahasının boşalmasını
beklemektedirler. O esnada gelişi güzel golf oynamaya çalışan bir
grubun sahada olduğunu görürler.
Mühendis:
"Bu adamlar ne yapıyor böyle, 1 saattir bitirmelerini bekliyoruz."
Doktor:
"Bilmiyorum ama hiç böyle bir saçmalık görmedim."
Rahip:
"İşte görevli geliyor, onunla konuşalım. Merhaba, şu anda sahada olan grup ne zaman çıkacak, neden bu kadar yavaşlar?"
Görevli:
"Evet
onlar kör itfayeciler. klübümüzde geçen sene çıkan yangında gözlerini
kaybettiler. Bu yüzden haftada bir gün burada ücretsiz oynamalarına
izin verildi."
Rahip:
"Ne kadar üzücü, bu akşam onlar için dua edeceğim."
Doktor:
"Çok güzel bir fikir, ben de hastanedeki doktor arkadaşlarla konuşup onlar için bir şeyler
yapabilir miyiz diye bakacağım."
Mühendis:
"Bu adamlar neden geceleri oynamıyorlar?"
Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip :
-Hocam, der. Sen bizim takımın durumunu bilmezsin... Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilir misin?
-Ne yaparlar?
-Seni parça parça ederler...
Hakem cevap verdi :
-Anlaşıldi, siz bu oyunda berabere kalacaksınız...
-Neden?
-Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!..